Paul Auster ya da Honoré de Balzac…
Gelecek vadeden iş dünyasında, iletişimin olmazsa olmazları arasında aktif bir dinleyici rolünde yer almak geliyor. Öyle ki, hızla gelişen sektörün bir parçası olmayı istiyorsak ekip içerisinde bizi gerçek anlamda dinleyen bir kişinin desteği veya iyi bir dinleyici olarak karşımızda duran kişinin söylediklerinin tadına varmış olup da yola devam etmek hepimizi motive ediyor. Daha doğrusu, dinleyici olunca bir nevi karşımızdakini duymaya imkan sunuyor. Öte yandan, sadece dinliyor olmanın karşımızdaki kişi üzerinde pasif bir duruş olduğunu savunanlar da var. Peki ya siz yaşamı o dipsiz kuyuya bakıyor gibi eğilip uzun uzun izleyenlerden, yani yalnızca kendini dinleyenlerden misiniz? Yoksa fark yaratmak ya da karşınızdakini duymak için sahip olduğunuz ‘antenleri’ yeni fikirleri yakalamak için pür dikkat açanlardan mısınız? Gelin hep beraber edebiyat dünyasında yer alan birçok önemli yazarın sözlerini içeren bu yazıyı inceleyelim.
Yazının okumayı isterseniz:
https://hbrturkiye.com/blog/dinamik-bir-dinleyici-olmak-neden-onemli-bolum-1fgfdfd
